asliberry

Yoga Röportajları - Bora Ercan

Yoga sözcüğünü ilk ne zaman duydunuz?

1984 olmalı, 16 yaşındayken.

Yoga'yı önce asanalarla mı, meditasyonla mı tanıdınız?

Meditasyon'la ilgilendim, TM seminerlerine gitmiştim ancak mantra alamamıştım, param yoktu! Belki de bu nedenle bu işlerin ticarileşmesine hep soğuk durdum!

Yoga'ya nasıl başladınız? (Örnek: Bir tavsiye, bir arkadaş, bir ilişki, bir tesadüf, bir sağlık problemi, ruhsal bir arayış, kilo kontrolü...)

İzmir'den Ankara'ya ODTÜ'ye gittim. Orada Zafer Bozkaya ile tanıştım. İlk derslerimi meditasyon ağırlıklı olarak Zafer'den ve Ankara'ya gelen Hintli hocalardan aldım. Ücretsizdi!

İlk denemenizden sonra sizi ikinci defa yoga yapmaya ve devam etmeye sürükleyen duygu ve düşünceler nelerdi?

Bana iyi geliyordu, gençlik aşırılığımı dengeliyordu yoga. Beslenmemi de düzenlemişti.

Yoga sözcüğünü ilk duyduğunuzda anladığınızla, bugün yaşadığınız yogadan anladıklarınız arasındaki farklar nelerdir?

Öz aynı tabii. Bizler başka bir kuşağız artık. Görüntü ikinci plandadır bizde. Derinlik öncelikli ancak artık toplumda okumak, düşünmek, üretmek geri planda; herkes kendini göstermek çabasında. Paketler güzelleşti, içi boş ama.

Yoga yapmaya başladıktan sonra yaşamınızda meydana gelen zihinsel/ruhsal/fiziksel değişiklikler nelerdir?

Ben hala daha işin meditasyon boyutundayım. Meditasyon söze gelmez olanın deneyimlenmesidir. Yazamam bu nedenle ancak yapmasaydım ne olurdu? Bunu da bilmek imkansız.

Yoga’nın sizi en çok şaşırtan tarafı nedir?

Sonsuz derinliği

Kendi yoga yolculuğunuzla ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Bir hayalim yok kendime dair. Ne olsun ki? 

Yoga eğitmeni olmaya karar verdiğinizde kaç yıldır yoga yapıyordunuz?

Aralıklı olarak 14 yıl.

Sizce Yoga evde mi, bir yoga merkezinde mi, bir spor merkezinde mi yapılmalı? Her üçünün de olabileceğini düşünüyorsanız, yararlılık sıralamasına göre açıklayınız.

Zor soru. Kişi nerede mutluysa orada! 

İlk öğrencinizi/öğrencilerinizi ve ilk dersinizi hatırlıyor musunuz? O güne dönerek yaşadıklarınızı anlatır mısınız?

Zaten öğretmendim. Üniversitedeyken de anarşist-aktivist grubun sözcüsüydüm. Topluluk karşısında konuşmak ve açıklama yapmak bana zor gelmemişti. İlk dersim 12 kişilik bir sınfta olmuştu. Tabii bugüne göre çok farklıydı. Eminim çok hata yapmışımdır. O günden bu yana geçen 10 yılda hala daha kopmayanlar var. Ders vermeye başladığımın 3. ayında 100'e yakın insan katılmaya başlamıştı farklı yerlerdeki derslerime.

Verdiğiniz derslerde en çok hangi yoga uygulamalarına yer veriyorsunuz? (Asanalar, pranayama çalışmaları, kriyalar, bandhalar, meditasyon çalışmaları)

Hepsi

Battaniye, yastık, kemer, yoga blokları gibi malzemelerin kullanımını destekliyor musunuz?

Zaman zaman

Gözlemlediğiniz kadarıyla öğrencilerinizin yogaya başlama sebepleri nelerdir?

Benim kitlem daha çok 40 üstü. Hayatın yoruculuğu diyelim.

Size göre ülkemizde evde veya bir merkezde yogaya başladıktan sonra sürdürememenin sebepleri nelerdir?(Örnek: Öğrencinin kendisinden kaynaklanan özdisiplin sorunları, bilgi eksikliği, maddiyat, eğitimcinin yetersizliği, yoganın tanımıyla ilgili net olmayan ifadeler, yoga hakkındaki bilgi eksikliği...)

Sayılamayacak kadar çok ve farklı nedenler var...

Ülkemizde Yoganın daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

İyi bir örgütlülük gerekli. Yoga Eğitmenleri Derneğini kurduk. Üye sayımız 120 civarında. Elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Yoga eğitimlerinin ülkemizin koşulları için pahalı olduğunu düşünüyor musunuz?

Değil, pahalı değil, yapmak isteyene. Bugün İstanbul'da çöp toplayanların bile iphone'u var!

Sizce yoganın yurt dışında (ABD ve Avrupa) ülkemize göre çok daha yaygın olmasının sebepleri nelerdir? (Örnek: Eğitim, tanıtım, ulaşılabilirlik, çalışma koşulları, gelir seviyesi, din kültürü, bedensel kültür, spor kültürü, moda vs)

Eğitim....

Yurtiçi/Yurtdışı Yoga tatilleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Olanaklar elverdiğince neden olmasın. Özellikle farklı ülkelerden katılımlı kamplar eğiticidir. Sık sık böyle yerlere giderim.

Çocuk, ileri yaş, hamile ve terapi yogası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Benim alanım değil. İyidir herhalde hocasına bağlı.

Türkiye'de yoganın gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğünüz eğitmenleri belirtebilir misiniz?

Kimseye haksızlık etmek istemem. Şimdi bir isim eksik olur, ayıp olur. 

Her yoga eğitmeninin, hatta yoga yapan herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğünüz kitaplar nelerdir?

Temel yayınları okusun insanlar onlar da belli zaten.

Her gün evde sadece 10 dakikalık bir yoga uygulaması için mutlaka yapılmasını önereceğiniz, çok önemli bulduğunuz asanalar hangileridir?

Savaşçı ve Üçgenler....

Son olarak eğitim verdiğiniz merkezin adını, semtini, telefonla iletişim bilgilerinizi ve varsa blog veya internet sitesi bilgilerinizi paylaşır mısınız? 

Asliberry'nin Notları:
Bora Ercan, hem matematik öğretmeni, hem yoga öğretmeni, hem gezgin, hem felsefeci, hem düşünür, hem yazardır.  Odysseus Adaları Bir Akdeniz Yolculuğu Muson Şarkıları - Bir Yoga Yolculuğu ve yakın zamanda yayınlanan Göğe Yakın Topraklar Bir Tibet Yolculuğu adında üç kitabı mevcuttur. Ayrıca Hatha Yoga I ve Hatha Yoga II olmak üzere iki ayrı Hatha Yoga eğitim DVD'si yayınlanmıştır. 2004 Şubatı’ndan bu yana Ali Pekşen ile birlikte www.izinsizgosteri.net adlı elektronik dergiyi yayımlamaktadır. Bora Ercan hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve yayınlanmasına katkıda bulunduğu ve çevirdiği kitapları öğrenmek için bu linke TIKlayınız. Gelelim benim özel ilgi alanım olan yoga videolarına. Yoga videoları izlemeyi seviyorum. Stüdyo çekimlerini de izliyorum ama beni gerçek dersler sırasında çekilmiş olan videolar daha çok ilgilendiriyor. Yerli video bulmak zor ama yabancı kaynak çok fazla. Bora Ercan'ın Hatha Yoga I DVD'sine kıran girdiğinden bir türlü bulamadım ancak II'yi alabildim ve izledim. Çok güzel, ayrıntılı bir çalışma olmuş. Yoga ile ilgilenenlerin yararlanabileceği çok iyi bir kaynak. Ama beni can evimden vuran; bazı asana uygulamalarının youtube'da yayınlanan mini videoları oldu. Bu videolar, Bora Ercan Hariom Yoga Merkezinde öğrencilerine ders verirken çekilmiş. Ağaç duruşunu uygulatırken, dengeyi sabitleyerek değil de,  hareketin içinde buldurması, dallarıyla, yapraklarıyla  rüzgarda sallanan bir ağaca öykünmesi, üzerine bir de Nazım'ın Masalların Masalı şiirinden bir kuple okuması, öğrencileriyle arasındaki akım, işte bunlar başka türlü şeyler. Orada yoga var. O birliği hissediyorsun. Muhteşem! 

4 yorum:

Kuskus dedi ki...

Bu röportajları kaçırmadan okuyorum, çünkü her hafta normalde belki adını duymayacağım ya da zaman içinde belki rastlayacağım bir kişiyi tanıyorum. Daha fazlasını da araştırıyorum nette ve Bora Ercan'ı çok sevdim.

asliberry dedi ki...

Kuskus çok teşekkürler. Bu röportajların okunduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Ben de yoga sayesinde çok güzel insanlar tanıdım.

sibel dedi ki...

sayende muson sarkilarini aldim ve keyifle okudum.defne suman'in mavi orman'ini okurken (cok ozur dileyerek) turkiye'de yoga ve sınıf iliskisini dusunurken, bora ercan ilac gibi geldi :)

asliberry dedi ki...

Sibel bu benim de sık düşündüğüm bir şey. Sınıflar var. Bu bir gerçek. Türkiye'de yoga çok yaygın değil, genelde eğitimli ve zengin kesim yapıyor. Ama ortalamayı bozan benim gibi kenar mahalleli tipler de çıkabiliyor:) Tabii tüm bunlar yoga'nın sorunu değil. Yogayı kim yaşarsa yoga onundur.