Yoga
sözcüğünü ilk ne zaman duydunuz?
70’lerde annem
Amerika’daki iş seyahatinden döndüğünde Richard Hittleman’ın “Yoga 28 day
Exercise Plan” adlı kitabını getirmişti. Tatil bile demeden her sabah
düzenli olarak kalkıp yoga yapmasını seyrederdim. O zamanlar Ankara’da yoga
merkezi yoktu ve yoganın ne olduğu bilinmiyordu.
Yoga'yı önce
asanalarla mı, meditasyonla mı tanıdınız?
Dediğim gibi,
yogayı önce annemin yaptığı değişik asanalarla tanıdım.
Yoga'ya nasıl
başladınız? (Örnek: Bir tavsiye, bir arkadaş, bir ilişki, bir tesadüf, bir
sağlık problemi, ruhsal bir arayış, kilo kontrolü...)
15 yaşımdayken
skolyoz (omurga eğriliği) teşhisi kondu. Fakat henüz ergenlik çağındaydım ve
skolyoz rahatsızlığından kaynaklanan ağrılarım yoktu. O nedenle, skolyozumu çok
önemsemedim. 20’li yaşlarımda Amerika’nın Massachusetts eyaletinde üniversite
eğitimin sırasında beni geceleri bile uyutmayan korkunç sırt ağrılarım olmaya
başladı. Amerika’daki doktorum ağrıları gidermek ve hatta skolyoz eğrilinde
gerileme sağlamak amaçlı yoga veya tai-chi yapmamı önerdi. Çok
şanslıydım, çünkü yaşadığım yerin çok yakınında Kripalu Center of Yoga &
Health vardı. Hemen yogaya başladım ve 6 hafta kadar bir süre sonra ağrılarım
kaybolmuştu.
Yoga'ya evde
kendi kendinize mi, bir eğitmenle mi başladınız?
Yogaya bir
eğitmen eşliğinde Kripalu Yoga Merkezi’nde başladım.
İlk denemenizden
sonra sizi ikinci defa yoga yapmaya ve devam etmeye sürükleyen duygu ve
düşünceler nelerdi?
İlk dersimde çok
eğlendim. Hem eğitmenim çok eğlenceliydi, hem de duruşlarda zorlandıkça ve
yapamadıkça kendi kendime çok güldüm. Amacım ağrılarımı gidermekti. Yoga
eğitmenim bu konuda yoganın çok büyük faydasını göreceğimi söyledi ve derslerde
beni daima ve şefkatle motive etti. O nedenle, bazı günler kendimi sürükleyerek
götürsem de derslere azimle devam ettim.
Yoga sözcüğünü
ilk duyduğunuzda anladığınızla, bugün yaşadığınız yogadan anladıklarınız
arasındaki farklar nelerdir?
Yoga sözcüğünu
uzun bir süre Hindistan’ın fiziksel egzersizleri olarak algıladım. Bugün
görüyorum ki yoganın fiziksel kısmı sadece buzdağının su yüzünde kalan kısmı.
Yoga fizik bedeni kullanarak çok daha derindeki süptil bedenlere hitap ediyor.
Yoga yapmaya
başladıktan sonra yaşamınızda meydana gelen zihinsel/ruhsal/fiziksel
değişiklikler nelerdir?
Fiziksel olarak
önce skolyozun neden olduğu ağrılardan kurtuldum, bedenim daha zinde hale geldi
ve esneklik kazandım. Zihinsel olarak ise meditasyon çalışmalarıyla vrtti
dediğimiz zihin hareketlerini fark ederek alışkanlık haline gelmiş tepkilerimi
fark ederek aslında yaşamımın benim çizdiğim bir yol olduğunu anladım. Benim
için yoganın en önemli kısmı ruhsal değişimi fark etmek oldu. İnancımının güçlendiğini,
evrensel gücün ve düzenin varlığını hissettiğimi ve evrendeki tüm canlılar ile
olan bağlantımızı çok daha net görüyorum artık. Aslında yüzeyselin altında
hepimiz aynıyız, tek hücreli yaşam formlarından en karmaşık canlılara dek;
hepimiz mutlu, huzurlu ve özgür bir yaşam için buradayız.
Yoga’nın sizi en
çok şaşırtan tarafı nedir?
Yoganın beni en
çok şaşırtan tarafı dipsiz bir kuyu gibi olması. Son 10 senedir sadece yoga ile
ilgili kitaplar okuyorum. Buna rağmen, daha öğretilerin başındayım gibi
hissediyorum. Hemen her kitap bana hala yeni şeyler öğretiyor. Yeni öğrendiğim
şeyler konusunda derinleşmek istediğimde kendimi yine yeni bir konunun başında
buluyorum.
Kendi yoga
yolculuğunuzla ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Hala o kadar çok
hayalim var ki. Jivamukti Yoga’da ileri seviye eğitmenliğimi almak istiyorum.
Yoga Eğitmenlik kursuma katılan öğrencilerimin gelişimlerini izlemeyebilmek
istiyorum. Ankara’da daha çok kişinin yoga yapmasına ve yoganın yaygınlaşmasına
ön ayak olmak istiyorum. Aslında yoga Türkiye’de halen çok yeni. Yoganın
ülkemizde gelişimini görebilmek ve buna katkıda bulunabilmek istiyorum.
Yoga eğitmeni
olmaya karar verdiğinizde kaç yıldır yoga yapıyordunuz?
Ben yoga
eğitmenlik sertifikamı Kripalu Yoga Merkezi’nde yoga derslerine devam ederken
aldım. 1988’de ilk sertifikamı aldıktan sonra kendimi eğitmen olarak hazır
hissetmedim ve farklı eğitmenlerin atölye çalışmalarına katıldım. Açıkcası
yogayı içselleştirmeden öğretebileceğimi düşünmedim. Sertifikamı aldıktan tam
10 sene sonra eğitmenliğe başladım.
Sizce Yoga evde
mi, bir yoga merkezinde mi, bir spor merkezinde mi yapılmalı? Her üçünün de
olabileceğini düşünüyorsanız, yararlılık sıralamasına göre açıklayınız.
Bence yogaya yeni
başlayan biri yogayı kesinlikle bir eğitmen eşliğinde ve bir yoga merkezinde
yapmalı. Duruşların anatomik boyutunu düşünerek, kişinin geçmiş
sakatlanmalarını ve anatomik yapısını göz önünde bulundurarak yetkin bir
eğitmen yeni başlayan kişilere doğru ve güvenilir bir şekilde duruşları
uygulatabilir. Duruşların hizalı uygulanması hem sakatlık gibi olumsuzlukları
önleyecek hem de kişinin ileri dönemlerde yoganın enerjik boyutunu hissetmesine
yardımcı olacaktır.
Yoga
merkezlerinde yoga için gerekli yardımcı ekipmanlar mevcuttur. Yardımcı ekipman
yeni başlayan ve rahatsızlıkları olan öğrenciler için mutlaka gerekiyor. Spor
merkezlerinde bu ekipmanları her zaman bulamıyorsunuz.
Bir süredir yoga
yapmış kişilere gelince, yogaya evde devam etmeleri ve arada grup derslerine
katılarak çalışmalarını pekiştirmelerini öneririm.
İlk
öğrencinizi/öğrencilerinizi ve ilk dersinizi hatırlıyor musunuz? O güne dönerek
yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Evet,
hatırlıyorum. İlk dersimi bir bale okulunda vermiştim. Okulun sahibi matın ne
olduğunu bilmediğinde bize halıfleks’ten mat boyutunda seccadeler yaptırmıştı!
Derse günlerce hazırlanıp, dersimi ezberlemiştim. Ders anı geldiğinde çok
heyecanlandığımı hatırlıyorum. Şimdi geriye baktığımda, yaptırdığım asanalar
bile doğru sıralanmamıştı sanırım.
Verdiğiniz
derslerde en çok hangi yoga uygulamalarına yer veriyorsunuz? (Asanalar,
pranayama çalışmaları, kriyalar, bandhalar, meditasyon çalışmaları)
Ben derslerimi
yoganın bütününe yönelik yapmaya çalışıyorum. Her dersim asanalar, chanting,
bir pranayama tekniği, bandha uygulamaları ve kısa meditasyon içeriyor. Zaman
zaman kriya yöntemlerinden bahsetmeye çalışıyorum.
Battaniye,
yastık, kemer, yoga blokları gibi malzemelerin kullanımını destekliyor musunuz?
Kripalu’daki
eğitimimden sonra Vinyasa ve Ashtanga ekollerine ağırlık verdiğimden yastık,
yoga blokları ve kemer kullanımı akışlı derslerde uygun olmuyor. Savasana
için mutlaka battaniye kullandırıyorum. Salambha Sarvangasana için de battaniye
kullanımına teşvik ediyorum. Yoga bence özgürleştirmeli. Eğer ekipmanlara ve
duvarlara bağımlı kalırsak yoga yaptığımız mekan seçeneklerini de kısıtlamış
oluruz diye düşünüyorum.
Gözlemlediğiniz
kadarıyla öğrencilerinizin yogaya başlama sebepleri nelerdir?
Bir kısım
öğrencim yogaya bel ve boyun fıtığı, skolyoz, postür bozukluğuna bağlı sırt
ağrıları gibi rahatsızlıklardan dolayı başlıyorlar. Diğer bir kısım öğrencim
ise zihinsel ve ruhsal rahatlama için ders alıyor.
Size göre
ülkemizde evde veya bir merkezde yogaya başladıktan sonra sürdürememenin
sebepleri nelerdir? (Örnek: Öğrencinin kendisinden kaynaklanan öz disiplin
sorunları, bilgi eksikliği, maddiyat, eğitimcinin yetersizliği, yoganın
tanımıyla ilgili net olmayan ifadeler, yoga hakkındaki bilgi eksikliği...)
Malesef toplum
olarak tembeliz. Çoğu öğrencim yoga dersine gelmeden önce herhangi bir fiziksel
aktivite veya spor yapmamış oluyor. O nedenle, bir süre yoga yaptıktan sonra da
sıkılıp başka bir aktivite denemek istiyor. Bir süre ara verdikten sonra tekrar
merkezime geliyor. Tembellikten öte, bence daha vahim bir durum öğrencilerin
farkındalıkları arttıkça ve hepimizin içinde olan gölge tarafları gördüklerinde
kaçma istekleri oluyor. O gölge ve karanlık taraflarıyla yüzleşmek ve ruhsal
olarak gelişmek yerine, karanlıklarının üstünü örtüp kaçıyorlar. Ama maalesef
karanlık tarafımızı ancak üstüne ışık tutarak aydınlatabiliyoruz.
Ülkemizde
Yoganın daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılması gerektiğini
düşünüyorsunuz?
Ülkemizdeki
eğitmenlerin özveriyle bu konuda çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Başka
şehirlerde daha az öğrenciyle yoganın tanıtılması ve medyadan yardım alarak
farklı kitlelere ulaşılması gerektiğini düşünüyorum. Yurtdışından daha fazla
hocanın ülkemizin farklı şehirlerinde dersler, atölye çalışmaları, etkinlikler
yapması gerektiğine inanıyorum.
Yoga
eğitimlerinin ülkemizin koşulları için pahalı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ülkemizdeki yoga
ders ücretleri birçok ülkeye göre gayet makul fiyatlarda. Yurtdışından gelen
hocalardan alınan atölye çalışmaları eğitmenlerin geliş maliyetleri karşılamak
için belki pahalı gibi gözükebilir, fakat bu eğitmenler de vakit ayırıp
ülkemize gelerek yoganın yaygınlaşması için çaba gösteriyorlar. Türk eğitmenler
ise yogadaki yenilikleri öğrenmek için yurtdışına gitmek zorunda kaldığından
bence fiyatlar yine de makul.
Eğer eğitmenlik
kurslarını kastediyorsanız, onlar da diğer ülkelere nazaran gayet ucuz. Yoga
eğitmenlik eğitimleri için ciddi hazırlıklar gerekiyor. 200 saatlik temel
eğitimin altında binlerce saatlik hazırlık yatıyor. Diğer yandan eğitim buluşma
tarihleri aralarında kalan zamanımın neredeyse tamamını öğrencilerin ödevlerini
ve staj derslerini değerlendirmek için kullanıyoruz.
Sizce yoganın yurt
dışında (ABD ve Avrupa) ülkemize göre çok daha yaygın olmasının sebepleri
nelerdir? (Örnek: Eğitim, tanıtım, ulaşılabilirlik, çalışma koşulları, gelir
seviyesi, din kültürü, bedensel kültür, spor kültürü, moda vs)
Eğitim seviyesi,
insanların sağlıklı yaşam bilincidir. Fakat, Amerika’daki yoga ne kadar doğru
bir şekilde yaygınlaşmış, o konu da tartışılır. Amerika’da çoğu merkezde yoga
hala sadece fiziksel aktiviteden ibaret, ruhsal uygulamalar ve felsefenin özünü
taşıyan gelenekler çok arka planda kalıyor.
Yurtiçi/Yurtdışı
Yoga tatilleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Yoga tatilleri,
özellikle tüm ailenin paylaşımda olabileceği yoga tatilleri bence çok olumlu.
Tatil deyince yan gelip yatmak yerine, bu kıymetli zamanı günlük hayatın
koşuşturmasından uzak kalarak gerçek kimliğimizi araştırmak için kullanmaktan
daha güzel ne olabilir ki?
Çocuk, ileri
yaş, hamile ve terapi yogası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Yoga herkesin
ulaşabileceği, herkese açık bir öğretidir. Çocuklarıma çok küçükten itibaren
farklı pranayama tekniklerini onların anlayabileceği dilde anlatmaya başladım.
Günlük yaşamlarında duygu değişimlerinde kullandıklarını görüyorum. Ayrıca,
prenatal yoga eğitimimi her iki gebeliğimde de uyguladım. Her iki bebeğimi
doğal doğumla dünyaya getirdim. Türkiye’deki ilk prenatal (hamilelik) yogası
derslerini Ankara’daki Güven Hastanesi ile başlattım ve şimdi YogaŞala
Ankara’da prenatal eğitmenleri yetiştiriyoruz. 3 sene önce bizim Yoga
eğitmenliğimizden mezun olan ve yoga terapi ile eğitimini derinleştiren bir
öğrencim bugün MS hastalarında büyük iyileşmeler kaydediyor. Tüm bunlar yoganın
kelime anlamını bütünleyen ve öğretinin her ihtiyacı olana ulaşması için ortaya
konulmuş çok değerli çabalardır.
Türkiye'de
yoganın gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğünüz eğitmenleri belirtebilir
misiniz?
Ankara’da ilk
yoga dersleri vermeye başlayan Feridun Ulusoy. Ankara’daki ilk yoga merkezini
açan Esra Pulak. Yoga eğitmenlik eğitimlerini yaygınlaştıran Zeynep Aksoy.
Her yoga
eğitmeninin, hatta yoga yapan herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğünüz
kitaplar nelerdir?
Bilge
Patanjali’nin Yoga Sutraları mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Bahsettiğim
salt okumadan ziyade sutraları içselleştirme yolunda başucu kitabı yapmak. Onun
dışında mutlaka okunması gerekenler arasında:
-
The Heart of Yoga: Developing a Personal Practice T.K.V. Desikachar
-
Yoga Mala Sri K. Pattabhi Jois
- Light
on Yoga B.K.S. Iyengar
- Yoga Anatomy Leslie Kaminoff, Amy
Matthews, Sharon Ellis
- Light on Pranayama B.K.S. Iyengar
Her gün evde
sadece 10 dakikalık bir yoga uygulaması için mutlaka yapılmasını önereceğiniz,
çok önemli bulduğunuz asanalar hangileridir?
10 dakikalık bir
yoga uygulamasında, 3 Surya Namaskar (Güneşe Selam)’dan sonra her grup asanadan
her gün farklı bir asana yapılabilir. Bir öne eğilme, bir burgu, bir karın
güçlendirici, bir kalça açıcı, bir arkaya eğilme ve bir ters duruş yapılabilir.
Uygulama 10 dakika bile olsa mutlaka Savasana yapılmalıdır.
Son olarak
eğitim verdiğiniz merkezin adını, semtini, telefonla iletişim bilgilerinizi ve
varsa blog veya internet sitesi bilgilerinizi paylaşır mısınız?
YogaŞala Ankara
Gaziosmanpaşa,
Ankara
(312) 466 33 20
www.yogasala.com
2 yorum:
Aslı bende de skolyoz var, bir müddet fizik tedavi gördüm. Fizik tedavi uzmanı bana bir kaç hareket tavsiye etmişti, onları yapmaya çalışıyorum ama ağrılarım bazen dayanılmaz oluyor. Yogada özellikle skolyozu olanlar için önerebileceğiniz hareketleri paylaşabilir misiniz?Deniz
Deniz merhabalar, bizim eğitim sertifika programımızda skolyozlu bir arkadaşımız var. O da yogaya başladıktan sonra ağrılarından kurtulduğunu söylemişti. Ben çok net bir biçimde hangi pozların yararlı olduğunu bilemiyorum. Ama bildiğim kadarıyla ters duruşlardan, geriye doğru bükülmelerden kaçınmaları gerekiyor. Bir de skolyoz kişiden kişiye farklılıklar gösterdiği için fizyoterapist destekli gitmekte fayda var. Benim bir yeğenimde de var skolyoz, onun adı da Deniz, ona fizyoterapist utkatasana benzeri bir poz önermiş ama sırtını duvara dayanarak yapmasını söylemiş. Türkiyede yoganın terapi amaçlı kullanımı henüz yaygın değil. Bilmiyorum, tıbbi araştırmalara dayalı, ciddi çalışmalar yapan merkezler var mı?
Yorum Gönder