asliberry

Yoga Röportajları - Çiğdem Toskay

Yoga sözcüğünü ilk ne zaman duydunuz?

Yoga sözcüğünü ilk defa 2003 yılında Viyana’da yaşadığım süre zarfında duydum. Ancak bana bir şey ifade etmedi başlangıçta. Yoga’nın sözcük anlamı, feslefesi ile ilgilenmekten çok uzaktım. İlk duyduğum zaman bana çağrıştırdığı sağlıklı olmak ve bedensel egzersizlerdi.

Yoga'yı önce asanalarla mı, meditasyonla mı tanıdınız?

Yogayı önce asanalarla tanıdım, bu yolculuğa tamamen beden odaklı başladım.

Yoga'ya nasıl başladınız? (Örnek: Bir tavsiye, bir arkadaş, bir ilişki, bir tesadüf, bir sağlık problemi, ruhsal bir arayış, kilo kontrolü...)

Bir sağlık sorunum nedeniyle yogaya başladım. Ateşli bir hastalığın tetiklediği ağır bir eklem iltihaplanması geçirmiştim ve tam olarak ağrılarımdan kurtulmayı başaramamıştım. Bu rahatsızlığın fiziksel ve ruhsal açıdan bende bıraktığı izler beden sağlığı ile ilgili araştırmalara ve sonunda da yogaya yöneltti beni.

Yoga'ya evde kendi kendinize mi, bir eğitmenle mi başladınız?

Yogaya önce kendi kendime evde başladım. Bu başlamak denen durum sadece bir hafta kadar sürdü çünkü bir eğitmenin yönlendirmesine çok çabuk ihtiyaç duydum.

İlk denemenizden sonra sizi ikinci defa yoga yapmaya ve devam etmeye sürükleyen duygu ve düşünceler nelerdi?

Beni devam etmeye sürükleyen duygu ve düşünce yoga nasıl bir şey acaba sorusu ile müthiş bir merak oldu.

Yoga sözcüğünü ilk duyduğunuzda anladığınızla, bugün yaşadığınız yogadan anladıklarınız arasındaki farklar nelerdir?

Bunu tarif etmem neredeyse imkansız. Yogayı ilk duyduğumda üstü karalanmış bir sayfaymışım. Şimdi o sayfa giderek sadeleşiyor. Matımın her başına geçişimde yoga sayesinde şimdi kendimle buluşuyorum ve bu şimdiler hiç bitmiyor. Her buluşma birbirinden farklı ve renkli. Bana anın değerini usul usul fısıldıyor, anlatıyor.

Yoga yapmaya başladıktan sonra yaşamınızda meydana gelen zihinsel/ruhsal/fiziksel değişiklikler nelerdir?

Yoga pratiğim gündelik hayatımın doğal bir parçası haline geldikten sonra zihinsel dinginlik, ruhsal açıdan genişleme ve hayatı davet etmek, anda kalabilme ve stresli durumlarla başaçıkabilme yetilerim gelişti. Fiziksel açıdan hem rahatsızlığımın izleri silindi, bedenimin sesini duyar dinler oldum, hem de metabolizmam hızlandı. Yeme içme alışkanlıklarım değişti ve daha sağlıklı seçimler yapar oldum. Kilo kontrolü zorlamasız kendiliğinden gerçekleşti. Yaşamla ilgili farkındalığım gelişmeye, değişmeye başladı.

Yoga’nın sizi en çok şaşırtan tarafı nedir?

Yoganın beni en şaşırtan tarafı beni daima şaşırtacak olması.

Kendi yoga yolculuğunuzla ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Yoga yolculuğumla ilgili hiçbir büyük hayalim yok çünkü yoga beni akışta kalmaya davet ediyor. Bu davetin çağrısı gün geçtikçe kuvvetleniyor. İstediğim tek şey yolun tadını çıkarmak. Yoganın meditatif yönlerine olan ilgim her geçen gün biraz daha artıyor.

Yoga eğitmeni olmaya karar verdiğinizde kaç yıldır yoga yapıyordunuz?

Yaklaşık sekiz yılı biraz aşkın bir kişisel yoga pratiğim vardı.

Sizce Yoga evde mi, bir yoga merkezinde mi, bir spor merkezinde mi yapılmalı? Her üçünün de olabileceğini düşünüyorsanız, yararlılık sıralamasına göre açıklayınız.

Yoganın deneyimli, anatomiyi son derece iyi tanıyan, kendi kişisel pratiği oturmuş ve yeniliklere, yaşama açık eğitmenlerce yoga merkezlerinde yapılmasını çok yararlı buluyorum. Kişi bu özü ve temeli kavradıktan sonra istediği her yerde her şekilde ve kendi başına yoga yapabilir. Ancak kişinin kendi bedeni, ruhu ve duygusal ve zihinsel durumlarıyla buna fiziksel asana pratiğinin güvenli, sakatlanma riskine karşı önlem alınması etkenlerini de eklediğimizde benim için sanırım yoga merkezleri ve sonrasında evde yoganın kişisel pratiğe dönüşmesi öncelikli.

İlk öğrencinizi/öğrencilerinizi ve ilk dersinizi hatırlıyor musunuz? O güne dönerek yaşadıklarınızı anlatır mısınız?

Hatırlıyorum. Çok mutluydum çünkü paylaşıyordum ve benimle arkadaşlarım/öğrencilerim kendilerini paylaşıyorlardı. Yoga dersinde eğitmen ve öğrencinin fiziksel, duygusal ve enerjetik açıdan oluşturduğu çok güçlü bir alan meydana geliyor. Bu alanın güvenli olduğunu eğitmen hissettirebildiği takdirde öğrencileri adeta elinden tutarak yoga matının üzerinde bir gezintiye çıkarıyor. Eğitmen olarak egoyu devreden çıkarmanın sade bir dille katılımcılara hitap etmenin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu iliklerime kadar hissetmiştim. Seçilen her kelime, yüzün her mimiği. Sağ ile solu karıştırmak, bir sonraki asana ne olsun diye belki takılıp kalmak ve devam etmek. Çok güzeldi.

Verdiğiniz derslerde en çok hangi yoga uygulamalarına yer veriyorsunuz? (Asanalar, pranayama çalışmaları, kriyalar, bandhalar, meditasyon çalışmaları)

Asanalar, pranayama çalışmaları ve meditasyona ağırlık veriyorum.

Battaniye, yastık, kemer, yoga blokları gibi malzemelerin kullanımını destekliyor musunuz?

Bu malzemelerin tasarlanan dersin hedefinin ne olduğuna bağlı olarak kullanımı veya kullanım yoğunluğu değişkenlik gösteriyor. Örneğin Restoratif Yoga dersi verdiğimde tüm destek elemanlarından maksimum ölçüde ve sürekli olarak yararlanıyorum. Eğer Başlangıç Seviye Hatha Yoga dersi veriyorsam en çok blok ve kemerden yeri geldiğinde battaniyelerden yararlanıyorum. Ancak bu elemanların kullanımı öğrencinin esnekliği ya da fiziksel yaralanması, sakatlığı (boyun, bel fıtığı vb.) gibi etkenlerle de ilişkili ve kişiden kişiye değişiyor. Dersin hangi yoga ekolüne ait olduğu (Yin yoga, Vinyasa vb.) de destek elemanları kullanımını etkiliyor.

Gözlemlediğiniz kadarıyla öğrencilerinizin yogaya başlama sebepleri nelerdir?

Stres, bazısı kilo sorunları, uykusuzluk, fiziksel egzersiz ihtiyacı, sırt ve bel, boyun ağrıları gibi nedenlerle yogaya başlıyorlar. Genellikle fiziksel nedenler başlangıçta ön planda.

Size göre ülkemizde evde veya bir merkezde yogaya başladıktan sonra sürdürememenin sebepleri nelerdir?(Örnek: Öğrencinin kendisinden kaynaklanan özdisiplin sorunları, bilgi eksikliği, maddiyat, eğitimcinin yetersizliği, yoganın tanımıyla ilgili net olmayan ifadeler, yoga hakkındaki bilgi eksikliği...)

Çoğunlukla özdisiplin sorunları, sonrasında maddiyat. Bazen eğitimci ile ilgili sorunlar da olabiliyor ancak bence ilk iki faktör daha baskın.

Ülkemizde Yoganın daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Sosyal medya, yoga merkezleri, halka açık yoga etkinlik günleri vb. Faaliyet ya da ortamlar mutlaka çok etkili ve kullanılıyor da. Ancak aynı zamanda yoga çok zarif ve farklı bir sistem. Yani kişisel bir dürtü, merak ve sonrasında özdisiplin gibi faktörler devreye girmediği, kişisel bir diyaloğun gelişmesi söz konusu değilse çoğunlukla bu deneyim ya hiç derinleşmiyor ya da kesiliyor. Kişinin yogayla gerçekten buluşmasının hikayesi aslında parmak izi gibi bir şey, son derece kişiye özel. Bu nedenle yoga her şeye rağmen yaygınlaşmalıdır, reklam olmalıdır tarzı zorlayıcı tarz ve ifadeden çok yoga benim için bir davettir. Daveti duyan alanın geldiği denediği ve hoşlananın belki sonrakilere de icabet edebileceği türden. Kendince doğal, kendiliğinden olandır yoga. Çağrısı güçlüdür. Yıllar önce yolunuz kesişmiştir de bir şey olmamışken seneler sonra bir daha karşılaşınca başka bir hikaye başlayabilir.

Yoga eğitimlerinin ülkemizin koşulları için pahalı olduğunu düşünüyor musunuz?

Aslında bu soru kapitalist sisteme inanıyor musunuz gibi bir sorudan farklı değil benim için. Bence herkesin ulaşabileceği kaliteli eğitmenler, eğitimler, atölyeler bütçesi uygun olmayan kişilere de sunulmalı. Pahalı fiyatlı eğitimler ve atölyeler de yine yapılmaya devam edilmeli. Önde gelen stüdyolar, okullar bunların ikisini aynı anda yapabilirler. Halk günleri ya da Yoga için Açık Kapı uygulamaları, günleri organize edilebilir pekala. Ayda bir kez, iki haftada bir kez yapılabilir. İki seçenek de olmalıdır.

Sizce yoganın yurt dışında (ABD ve Avrupa) ülkemize göre çok daha yaygın olmasının sebepleri nelerdir? (Örnek: Eğitim, tanıtım, ulaşılabilirlik, çalışma koşulları, gelir seviyesi, din kültürü, bedensel kültür, spor kültürü, moda vs)

Yurtdışı ile özellikle ABD ve Avrupa ülkelerini kastediyorsak birincil sebebi buradaki kültürün beden sağlığı ve sporu gündelik yaşamın vazgeçilmezi olarak görmesinden dolayı. Türkiye’de yeni yeni bu tür bir bedensel farkındalık ve spor yapma alışkanlığı yerleşiyor, özellikle de yeni nesillerle bu böyle. Gelir seviyesi ile ilgili değil, farkındalık ve ihtiyaç duymakla ilgili. Türkiye’de yogayı bir din olarak algılamak, yoganın sadece meditasyon yapılan bağdaş kurulup oturulan ve OM söylemekten ibaret olduğuna inanan ciddi bir kitle olduğunu düşünüyorum. Bu tür bir önyargıya sahip bir kişiyle karşılaştığımda eğer yakın diyalog kurabildiysem Pathabi Jois’un şu videosunu tavsiye ediyorum http://www.youtube.com/watch?v=vbO2YLI8Lfk
Seyrettikten sonra genelde bu kişiler büyük şaşkınlık geçiriyor ve etkileniyorlar. Ayrıca 2010’dan bu yana düzenli olarak kendi yoga deneyimlerimi günceleştirdiğim bir bloğum var Talasana: yoga ile günlük keşifler www.talasanayoga.com
Bloğumda Yoga hakkında 5 önyargı adlı bir de yazı yazmıştım, hala sıklıkla okunanlar arasında. http://talasanayoga.com/2011/10/09/yoga-hakkinda-5-onyargi/

Yurtiçi/Yurtdışı Yoga tatilleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Normal çevrenin ve yaşantının dışına çıkılması, bazılarının inziva niteliği taşıması, benzer yaşam yönelimlerini paylaşan kişilerle sosyalleşmeye gerektiğinde tümüyle içe dönmeye, doğaya ve yeni mekanlar yerler görmeye bir pencere açması bakımından son derece olumlu yaklaşıyorum. Ayrıca büyükşehirlerin dışına da yogayı taşıması bakımından önemli.

Çocuk, ileri yaş, hamile ve terapi yogası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Her yaşın bir yogası var, çeşit çeşit beden ve ihtiyaç var çünkü. Eğitmen gerekli eğitimleri aldıktan ve becerisini, bilgisini geliştirdikten sonra son derece faydalı. Özellikle yoga terapinin giderek daha fazla popülerlik kazanacağını düşünüyorum. Çalışma hayatı insanları giderek hareketsizleştiriyor ve iskelet kas sistemindeki artık kangrenleşen duruş bozuklukları bu yaşamın bedeli bir yerde.

Türkiye'de yoganın gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğünüz eğitmenleri belirtebilir misiniz?

Vedat Havlucu, Mey Elbi, Monika Münzinger, Bora Ercan, Ayfer Altunkaya, Ferhan Yüksel, Defne Suman, Naz Şarman, Sibel Sönmez, Monika Tuğutlu.

Her yoga eğitmeninin, hatta yoga yapan herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğünüz kitaplar nelerdir?

Yoga Sutra (Patanjali), Bhagavad Gita, Uppanişadlar, The Heart of Yoga (Desikachar), Yoga Postures and Adjustments and Assisting (S. Pappas), Wall Yoga (S. Pappas), Hatha Yoga (illustrated), Light on Yoga (B.K.S. Iyengar), Yoga: The Path to Holistic Health (B.K.S. Iyengar), Yoga Anatomy (Lesli Kaminoff), Yoga Sequencing: Designing Transformative Yoga Classes (Mark Stephens) ilk aklıma gelenler.
Ayrıca iyi bir Yoga Journal (USA) takipçisiyim.

Her gün evde sadece 10 dakikalık bir yoga uygulaması için mutlaka yapılmasını önereceğiniz, çok önemli bulduğunuz asanalar hangileridir?

Tadasana, Talasana, Surya Namaskara A veya B, Uttanasana, Uttkatasana, Virabhadrasana I ve II, Vrikshasana, Setu Bandha Asana, Paschimottanasana / Janu Sirsasana, Adho Mukha Svanasana, Bhujangasana, Ashtangasana / Dandasana, Trikonasana, Bharadvajasana

Son olarak eğitim verdiğiniz merkezin adını, semtini, telefonla iletişim bilgilerinizi ve varsa blog veya internet sitesi bilgilerinizi paylaşır mısınız?

OM Yoga Merkezi
Mısırlıbahçe Sok. 55A Türkali Mah.
34357 Beşiktaş, İstanbul
omyoga@gmail.com
(+90 212) 322 28 19


Asliberry'nin Notları:
Talasana blog: Yoga ile ilgili günlük keşifleri okumaya başladığınızda yoganın hiç de öyle uçuk kaçık bir şey olmadığını, vücudu enteresan şekillere sokmaktan, bağdaş kurup gözler kapalı oturmaktan çok daha öte bir şey olduğunu kavrayıveriyorsunuz. Ben Talasana Yoga blogunu tam anlamıyla bir pratyahara blogu olarak değerlendiriyorum. İnsanın kendini gözlemlemesi kadar güzel bir şey olabilir mi? Kendini bilmenin ilk adımıdır bu. Yoga yapın ya da yapmayın, Talasana blogunu mutlaka takip edin. Orada güne dair, içinizde olup bitenlere dair çok şey bulacaksınız. Bu arada Çiğdem Toskay'ın Elephant Journal'da yayınlanan Words for Lovers & for Myself yazısını okumak için tıklayın.

2 yorum:

Kuskus dedi ki...

tanıdığıma çok sevindiğim bir hoca daha, sağol varol aslıberry.

seolara dedi ki...

Paylaşımlarınız çok başarılı, sitenizi ilgiyle takip ediyorum..
çay makinesi
remtamutfak.net
Döner Makinası
çay kazanı
çay makinası
tost makinası
ızgara
endüstriyel mutfak
Tek Parça izle
Tek Parça izle
cerciko.com