Yoga sözcüğünü ilk
ne zaman duydunuz?
Sözcüğü nasıl
duyduğumu hiç anımsamıyorum ama çok küçük yaşlarımdan net bir hatıram var.
Ablamla izlediğimiz bir televizyon filminde gördüğümüz, om meditasyonu yapan
bir kadını saatlerce taklit etmiştik. Evdekilerin kafası şişince susmamız
gerekmişti ama çok iyi hissettirdiğini hatırlıyorum.
Yoga'yı önce
asanalarla mı, meditasyonla mı tanıdınız?
Dinamik
meditasyonlar ve asanalarla.
Yoga'ya nasıl
başladınız? (Örnek: Bir tavsiye, bir arkadaş, bir ilişki, bir tesadüf, bir
sağlık problemi, ruhsal bir arayış, kilo kontrolü...)
Merakla. Arkadaş
tavsiyesiyle aldığım reiki inisiasyonunun ardından ilgilenmeye başladım.
Yoga'ya evde kendi
kendinize mi, bir eğitmenle mi başladınız?
Başlangıçta yoga
üzerine bol bol okudum. Sanırım önce sol beynimi ikna etmem gerekiyordu.
Gereksizmiş tabi. Matın üzerine çıktıktan sonra, bunun okuyarak anlaşılmayacak
bir şey olduğunu kavradım. İlk önce dinamik meditasyonlar yaptım, sonra değişik
yerlerde, değişik hocalarla yoga. (Şimdi herkese derin filozofik
araştırmalardan önce, hemen mata çıkmasını öneriyorum.. O kadar okumaya,
anlamaya çalışmaya gerek yok. Yoga bedende ifade bulunca ne olduğu anlaşılıyor
zaten. Okuma, derinleşme ihtiyacı da zamanla gelişiyor. Yoga vücuda gelince
okuduğunu daha iyi anlıyor ve metinlerin gerçek anlamına varıyor insan.)
İlk denemenizden
sonra sizi ikinci defa yoga yapmaya ve devam etmeye sürükleyen duygu ve
düşünceler nelerdi?
Dediğim gibi ilk
düşündüğüm, yoganın okuyup duyduklarımdan da başka bir şey olduğuydu. Duygu ve
düşüncenin ötesinde "duyumsadığım" zindelik ve rahalıkla ikinci derse
koşa koşa gittim.
Yoga sözcüğünü ilk
duyduğunuzda anladığınızla, bugün yaşadığınız yogadan anladıklarınız arasındaki
farklar nelerdir?
Tabi çok farklı.
Yogayı minderlerin üstünde oturup "omm omm" diyen vejeteryan
insanların yaptığı sıkıcı bir şey sanırdım çok eskiden. Her nedense ürküyordum
da. Kendimle karşılaşmaktan çekiniyormuşum, bunu şimdi anlıyorum.
İlgilenmeye ve
yapmaya başladığımda anladığımla şimdiki de farklı. Anlayışı gitgide
derinleşen, döngüsel bir süreç bu. Doğrusal değil. Yani hep başa dönmek de
mümkün. Yogaya ilk başladığımda dümdüz yürüyüp bir yere varacağımı, varacağım
bu yerde daha büyük mucizelerle karşılaşacağımı sanıyordum. Oysa şimdi olayın
bir yere varmak değil, düşe kalka, bir mutlu bir mutsuz, bir gece bir gündüz
arasında yürüdüğümüz yolun ta kendisi olduğunu anladım. Kimbilir, belki bu anlayışım da değişecek
zamanla ama zaten mucize olan hayatın kendisinden öte bir keramet beklentim de
yok artık.
Yoga yapmaya
başladıktan sonra yaşamınızda meydana gelen zihinsel/ruhsal/fiziksel
değişiklikler nelerdir?
Cevap vermekten
çekineceğim önemli bir soru. Bir çok şey değişti elbette ama bunları söylemek
bunu okuyanın kendisinde de aynı şeylerin değişeceği beklentisini yaratabilir.
Herkeste bambaşka değişimler görülüyor çünkü, deneyip görmek lazım. Genel
olarak da "bir yoga eğitmeni nasıl olmalıdır" başlıklı önyargıları
besleyebilir. Kısaca, neredeyse her şey değişti, çünkü bakış açım sürekli
değişiyor, diyebilirim. Dr. Dyer'in
dediği gibi, "baktığın şeye bakış açını değiştirirsen baktığın şey
değişir." Yoga sayesinde başka açılar, başka gözlükler keşfettim. Belki
hâlâ telaşlıyım, ama bu telaşla birlikte yaşama şeklim değişti.
Yoga’nın sizi en
çok şaşırtan tarafı nedir?
Basitliği.
Basitliğe direnmenin her şeyi ne kadar da zorlaştırdığını göstermesi. Basitliğe
teslim olunca, zor sanılanın kendiliğinden gerçekleşmesi. Her seferinde
şaşırıyorum gerçekten. Bir de aradığımız şeyin aslında burnumuzun ucunda oluşu
ve bunu sürekli unutup orda burda aranma halimize şaşırırım.
Kendi yoga
yolculuğunuzla ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Yoga yolculuğumla
ilgili farkında olmadığım herhangi bir hayalim varsa hâlâ, onların da yok
olması.
Yoga eğitmeni
olmaya karar verdiğinizde kaç yıldır yoga yapıyordunuz?
Çok düzenli
olmamakla birlikte dört yıl olmuştu. Yoga eğitmenlik eğitimine de zaten yogayı
hayatıma yerleştirmek için başladım. Eğitim sırasında ödev olarak dersler
verirken çok sevdim ve kararımı o zaman verdim.
Sizce Yoga evde
mi, bir yoga merkezinde mi, bir spor merkezinde mi yapılmalı? Her üçünün de
olabileceğini düşünüyorsanız, yararlılık sıralamasına göre açıklayınız.
Beklenti meselesi.
Eğer asanalardan sadece fiziksel fayda beklentisi varsa hepsi olabilir.
Meditatif bir etki bekleniyorsa, belki spor salonlarında bu beklenti
karşılanmayabilir. Ama bu da belli olmaz. Çünkü diskoda da meditasyon
yapabilirsiniz! Beklentiniz yoksa zaten kendinizi evde matın üstünde
buluveriyorsunuz.
İlk
öğrencinizi/öğrencilerinizi ve ilk dersinizi hatırlıyor musunuz? O güne dönerek
yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
İlk verdiğim ders
hocalık eğitimi sırasındaki ödevimdi. Yakın bir arkadaşım olduğu için rahat,
onun ilk yoga dersi olacağı için heyecanlıydım. Savasana'dan sonra yüzündeki
tatlı şaşkınlığı görmek beni çok mutlu etmişti.
Verdiğiniz
derslerde en çok hangi yoga uygulamalarına yer veriyorsunuz? (Asanalar,
pranayama çalışmaları, kriyalar, bandhalar, meditasyon çalışmaları)
Ben vinyasa ağırlıklı
dersler veriyorum. Vinyasayı "akış" olarak özetleyebiliriz. Kelime
anlamı "belli bir şekilde sıralamak". Vinyasa yogada asanalar bir
mantıkla, nefes eşliğinde birbirini takip ediyor. Her akış dersi efor
sarfettirici ve sürekli hareketli olmuyor. Akış zaten nefesin, zamanın, hayatın
kendisi. Bir asananın içinde nefes alıp verdiğinizde de vinyasanın içindesiniz.
Bandhalar, kriya, meditasyon içeriyor. Sinir sistemini rahatlatmak, doğanın
döngülerine uyumlanmak, spontan hareket, özgür beden, akış ve asana içinde
rahatlık ağırlık verdiğim noktalar.
Battaniye, yastık,
kemer, yoga blokları gibi malzemelerin kullanımını destekliyor musunuz?
Bir süre yoga
yaptıktan, önce bedenin sınırını tanıdıktan sonra yoga malzemelerinden destek
almak daha iyi. Yoksa insan tembelliğe alışabiliyor. Asana içinde rahatlık, sukha önemli. Eğer destek malzeme
rahatlığı sağlıyorsa neden olmasın, ama hep konfor alanında tutuyorsa, şüpheli.
Gözlemlediğiniz
kadarıyla öğrencilerinizin yogaya başlama sebepleri nelerdir?
Genellikle merak.
Temelinde değişme isteği de yatıyor, farkedilmese, bastırılsa ya da reddedilse
bile. Değişmek ve evrimleşmek insan doğasında.
Size göre
ülkemizde evde veya bir merkezde yogaya başladıktan sonra sürdürememenin
sebepleri nelerdir?(Örnek: Öğrencinin kendisinden kaynaklanan özdisiplin
sorunları, bilgi eksikliği, maddiyat, eğitimcinin yetersizliği, yoganın
tanımıyla ilgili net olmayan ifadeler, yoga hakkındaki bilgi eksikliği...)
Herkesin nedeni
farklıdır. Belki sevmedi, belki motivasyonu eksik, belki pahalı, saçma ya da
zor geldi, belki hazır hissetmedi...
Ülkemizde Yoganın
daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Öncelikle
önyargıların yumuşatılması gerek. Bunun için öğretmeye, anlatmaya devam etmemiz
faydalı olur. Zamanla, kulaktan kulağa yayılarak, bir deneyenin beş bilmeyene
anlatmasıyla yoga yayılacak. Kendi evrimine de bırakmak lazım, birdenbire
olmayacak. Hep verilen örnekle, kelebeği kozasından zorla çıkarmak isterseniz
zarar verirsiniz, zamanı gelince o çıkacak. Hemen herkes sevsin, öğrensin, hem
de benden öğrensin hırsıyla yola çıkmak, hocaların birbiriyle yarışmasına,
hatta kavgalara yol açabiliyor. Bu da toplumda yeni önyargılar yaratıyor gördüğüm
kadarıyla.
Yoga eğitimlerinin
ülkemizin koşulları için pahalı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ucuz değil ama
erişilemez de değil. Hele ki enformasyon ve kampanyalar çağında!
Sizce yoganın yurt
dışında (ABD ve Avrupa) ülkemize göre çok daha yaygın olmasının sebepleri
nelerdir? (Örnek: Eğitim, tanıtım, ulaşılabilirlik, çalışma koşulları, gelir
seviyesi, din kültürü, bedensel kültür, spor kültürü, moda vs)
Zamanlama ve
yaklaşım. Yoga Amerika'da yoğun olarak 1960'lardan beri yapılıyor, ki tanışması
1890'da. Bakın kaç yıldan sonra yeşermiş...
Bizim ülkemizde
fikirlerin gelip yerleşme süreçleri, her toplum gibi kendine özgüdür. Yoga için
de bu böyle olacak. Buradaki icrası da kendi yolunu bulacak, henüz çok yeni.
Anadolu toprağında yaşanan yogayla güney Hindistan'daki, ya da Kaliforniya'daki
elbette ki farklı olacak.
Özellikle dinin
ülkemiz için yoganın yayılmasında engel olacağını düşünmüyorum. Doğru
anlatılmasına bağlı. Tasavvufla, Bektaşilikle beslenmiş bir coğrafyadayız,
yoganın benzer bir yaklaşım olduğu anlaşılacaktır. Dahası, dinin yogaya engel olacağını düşünmek
yogayı din yerine koymak olur. Yobazlık demiyorum ama bakın, eğer önyargılı ve
saldırgan yobazlık artmaya devam edecekse... bilmiyorum.
Yurtiçi/Yurtdışı
Yoga tatilleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Yoga tatili, biraz
ticari ama zararsız bir şey. Hele inziva
şeklindeyse, gündelik hayattan geri çekilip (retreat) yogaya yoğunlaşmak güçlü
bir deneyim.
Çocuk, ileri yaş,
hamile ve terapi yogası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Her şeyin yogasını
yapabilirsiniz, her ihtiyaca göre şekillenebilir. Böyle paketlenmesi yine
kapitalist düzenin, evrimin yarattığı bir durum. Fakat sistem böyle
gerektiriyor diye yogayı bu şekilde satarak yalan söyleniyorsa iyi değil. Hiç
yoga yapmamış birinin beş aylık hamileyken hamile yogasına başlaması ne kadar
faydalı, emin değilim.
Türkiye'de yoganın
gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğünüz eğitmenleri belirtebilir misiniz?
Zeynep Aksoy açık
ve barışık yaklaşımıyla yoga anlayışının gelişimine büyük katkı sağladı,
sağlıyor.
Her yoga
eğitmeninin, hatta yoga yapan herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğünüz
kitaplar nelerdir?
Bu yolun kitapları
da kişiye özel, insan ihtiyacı olanla karşılaşıyor. Başucu eserlerimden
önerebileceğim temel kitaplar ise (malesef henüz Türkçe'ye çevrilmediler);
T.K.V.
Desikachar-The Heart of Yoga
Satchidananda'nın
Yoga Sutra yorumu http://www.amazon.com/Yoga-Sutras-Patanjali-Swami-Satchidananda/dp/1938477073/ref=sr_1_cc_1?s=aps&ie=UTF8&qid=1369686336&sr=1-1-catcorr&keywords=satchidananda
Ayurveda ile
ilgilenmek isteyenler için Svoboda'nın kitapları, özellikle Prakriti. http://www.amazon.com/Prakruti-Ayurvedic-Constitution-Robert-Svoboda/dp/0945669003/ref=sr_1_sc_2?s=books&ie=UTF8&qid=1369686380&sr=1-2-spell&keywords=prekriti+your
Her gün evde
sadece 10 dakikalık bir yoga uygulaması için mutlaka yapılmasını önereceğiniz,
çok önemli bulduğunuz asanalar hangileridir?
O gün, o dakika
hangi asanayı canınız çekiyorsa... Yapılmasını önereceğim şey, canınızın neyi
çektiğini, bedenin ihtiyacını şefkatli bir merakla araştırmak.
Son olarak eğitim
verdiğiniz merkezin adını, semtini, telefonla iletişim bilgilerinizi ve varsa
blog veya internet sitesi bilgilerinizi paylaşır mısınız?
yolyoga.wordpress.com
blog adresim.
3 yorum:
Selam Asli,
sayende cok güzel insanlardan haberim oldu, cok güzel kitaplar okudum, cok güzel kaynaklara ulastim.
Cok tesekkür!
Sevgiler
Zeynep
Zeynep rica ederim. Röportajların faydalı olduğunu öğrendikçe daha da mutlu oluyorum.
Paylaşımlarınız çok başarılı, sitenizi ilgiyle takip ediyorum..
çay makinesi
remtamutfak.net
Döner Makinası
çay kazanı
çay makinası
tost makinası
ızgara
endüstriyel mutfak
Tek Parça izle
Tek Parça izle
cerciko.com
Yorum Gönder